MHP'nin "Af" Israrı Sürüyor
MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, partisinin af kanununun çıkarılması konusunda kararlı olduğunu belirterek, "Devletler bağlı vatandaşlarına alicenap olur, müsamahalı davranır. Medeniyet demek af ve müsamaha demektir" dedi.
MHP Genel Başkan Yardımcısı Yıldız, “Af Kanunu” hakkında yazılı açıklama yaptı.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 12 Mayıs'ta af ile ilgili yaptığı açıklamaları anımsatan Yıldız, "MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 12 Mayıs 2018 tarihinde, terör ve teröristle iç içe geçmiş, beyan ve telkinleriyle onlarca masum vatandaşın katline sebep olmuş, eline Ülkücü kanı bulaşmış bazı kişilerin Cumhurbaşkanı adayı yapılmasını sert bir şekilde eleştirmiştir. Malum şahısların hukuka şeklen uygun olan Cumhurbaşkanı adaylığı kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Bayram öncesi kader kurbanlarına af getirilmesi toplumsal barışa katkı sağlayacaktır. Genel Başkanımızın açıklamalarından, PKK’lı ve FETÖ’cü canilerle uzun müddet içli dışlı olmuş, kavil birliği yapmış, marifetleri milletimiz tarafından bilinen fırıldak köşe yazarları ile televizyonyorumcuları çok rahatsız olmuştur. PKK’nın Meclis uzantılarının serbest kalması için birbiri ile yarış edenler, bir ülkücüye yapılan hukuksuzluk dile getirilince kıyameti koparmaktalar" ifadelerini kullandı.
'MHP, AF KANUNU ÇIKARILMASI KONUSUNDA KARARLI'
"SP’nin adayı anadilde eğitim istemekte, CHP’nin adayı Edirne Cezaevinde yatan Demirtaş’ı ziyaret ederek serbest bırakılmasını istemekte" diyen Yıldız, şunları kaydetti:
"Af çıkarmak Anayasamızın 87. maddesinde yazılı olduğu şekilde TBMM'nin yetkileri içindedir. MHP’nin Meclisteki milletvekili sayısı bellidir, ancak af kanununun çıkarılması konusunda kararlıdır. Dünyada suç ve suçluyu toplum hayatından tamamen çıkarmış hiçbir ülke yoktur. Af adalet ve genel menfaat düşüncesiyle suç işleyen kişinin cezalandırılmasından veya hükmedilmiş cezanın infazından vazgeçilmesini kapsayan yasal düzenlemedir. Devletler bağlı vatandaşlarına alicenap olur, müsamahalı davranır. Medeniyet demek af ve müsamaha demektir."
Yıldız, cezaevlerinde adli tutuklu ve hükümlü sayısının 200 bin kişinin üzerinde olduğunu belirterek, "Cezaevi koğuşlarında tutuklu ve hükümlüler vardiya usulü yatmakta, 10 kişilik koğuşta 30 kişi kalmaktadır. İnsan doğasına aykırı bu hal cezaevlerini suçlunun psikolojik ve sosyal bünyesini tedavi edecek kurumlar olmaktan hızla uzaklaştırmaktadır" dedi.