Bilim İnsanları; Coğrafyanın Önemi, İklim Değişikliği ve Dağlık Alanları Konuştu
Dağlık Alanların Sürdürülebilirliği ve Dağ Yönetişimi Derneği, 10. Yılında 'Coğrafyanın Önemi, İklim Değişikliği ve Dağlık Alanlar' temalı bir interaktif toplantı gerçekleştirdi.
İzmir Swiss Otel Didim Salonunda gerçekleştirilen ve moderatörlük görevini Prof. Dr. Arife Karadağ’ın yaptığı toplantıda, ülkemizin saygın bilim insanları;
Prof .Dr. Ruşen KELEŞ
Prof. Dr. Füsun BAYKAL
Prof. Dr. Murat HATİPOĞLU
Prof. Dr. Tanju TOSUN
Dr. Emin KOÇ
Prof. Dr. Uğur ÖMÜRGÖNÜLŞEN
Aysan SOYLU birbirinden kıymetli bilgiler paylaştılar.
Toplantıda öne çıkan noktalar şu şekilde oldu:
İdarî coğrafyanın kamu yönetimi müfredatına alınması: gerek güvenlik ve afet yönetimi, kriz yönetimi, kültür ve turizmin geliştirilmesi gerekse sosyoekonomik ve kültürel çalışmalar açısından, özellikle kamu yöneticilerinin Türkiye haritasını her yönüyle avucunun içi gibi bilmesi gerekmektedir.
Dağ farkındalığı, dağlık alanların sürdürülebilirliği ve yönetişimi ile ilgili çalışmalar geliştirilmeli, doğrudan hukuki düzenleme çalışmaları yaparak, mevcut müktesebat eksiklikleri de giderilerek disiplinler arası daha geniş bir çalışma ile çözümlere yönelik teklifler ortaya çıkarmalı, pilot bölgelerde örnek projeler geliştirme gibi teklifler toplumun ve karar vericilerin dikkatine ve gündemine sunulmalıdır.
Dağlarımızın bağrında saklanan kıymetli taşlar ve madenler gibi çeşitli zenginliklerimizin ortaya çıkarılmasında ve değerlendirilmesinde yerleşik halkın, özellikle gençlerin dahil edilmesi, hem eğitim hem istihdam açısından bu anlamda yönlendirilmeleri, dağ sahipliği ve avukatlığı önemlidir. Dağların ve dağlık alanlarda koruma, sahiplenme ve insan kaynağının doğru değerlendirilmesiyle ekolojik dengenin bozulmadan sürdürülmesi sağlanır.
Uluslararası çalışmalar, mevzuat düzenlemeleri ve aktiviteler takip edilmelidir.
İdari coğrafyanın kamu yönetimi müfredatına alınması ; güvenlik ve afet yönetimi, kriz yönetimi, kültür ve turizmin geliştirilmesi, gerekse sosyoekonomik ve kültürel çalışmalar açısından özellikle kamu yöneticilerinin Türkiye haritasını her yönüyle avucunun içi gibi bilmesi gerekmektedir
Dağ farkındalığı, dağlık alanların sürdürülebilirliği ve yönetişimi ile ilgili çalışmalar geliştirilmeli doğrudan bir hukuki düzenleme çalışmaları yaparak mevcut müktesebat eksiklikleri de giderilerek disiplinler arası daha geniş bir çalışma ile çözümlere yönelik teklifler ortaya çıkarmalı, pilot bölgelerde örnek projeler geliştirme gibi toplumun ve karar vericilerin dikkatine ve gündemine sunulmalıdır.
Dağlarımızın bağrında saklanan çeşitli zenginliklerimizin, kıymetli taşlar ve madenler gibi ortaya çıkarılmasında, değerlendirilmesinde yerleşik halkın özellikle gençlerin dahil edilmesi, hem eğitim hem istihdam açısından bu anlamda yönlendirilmeleri dağ sahipliği ve avukatlığı önemlidir. Dağların ve dağlık alanlarda koruma , sahiplenme ve insan kaynağının doğru değerlendirilmesiyle ekolojik dengenin bozulmadan sürdürülmesi sağlanır. Uluslararası çalışmalar mevzuat düzenlemeleri ve aktiviteler takip edilmelidir.
Toplantıya katılarak katkıda bulunan sivil toplum kuruluşu temsilcilerinden İZ-AFED (İzmir Afet Bilinci, Çevre ve İklim Farkındalığı Deneği) Başkanı Servet ERTAŞ; dağlık alanların biyolojik çeşitlilik, su, enerji, maden gibi doğal kaynaklar olarak hayatımıza sunduğu tüm nimet ve faydalarının yanı sıra, ekolojik dengenin korunması açısından da hayati bir öneme sahip olduğunu belirtti.