Fahrettin Altun İsveç gazetesine yazdı: Endişeleri gidermezseniz üye olamazsınız

Yayınlanma: 18.05.2022 22:05 Güncelleme: 18.05.2022 22:05

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, "İsveç'in NATO'ya katılımı, Türkiye'nin bu haklı endişeleri giderilmediği müddetçe mümkün olmayacaktır." diye yazdı.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İsveç'te yayımlanan Expressen gazetesinde kaleme aldığı makalede, İsveç'in NATO üyeliğine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye'nin dünyanın en güçlü ordularından birine sahip olduğunu, İttifak'ı barış ve istikrarın sigortası olarak gördüğünü söyleyen Altun, bu nedenle geleneksel olarak NATO'nun "açık kapı politikasını" desteklediğini bildirdi. Sputnik'in aktardığına göre Fahrettin Altun, hem Soğuk Savaş'ın hemen sonrasında başlayan genişleme sürecinde hem de daha sonra Türkiye'nin, NATO'ya üye olmak isteyen ülkelere tam destek verdiğini, "açık kapı politikası" izlerken NATO'nun kurumsal kimliği ve kurum içi uyumunun zarar görmemesine hassasiyet gösterdiğini aktardı. 'Kaygılara hassasiyet gösterilmeli' Her uluslararası örgütün üyelik için oluşturduğu asgari şartlar ve standartlar bulunduğunu söyleyen Altun, "bir kolektif güvenlik örgütü olarak inşa edilen NATO'ya katılmak isteyen ülkelerin, teşkilatın her üyesinin güvenlik kaygılarına hassasiyet göstermesi örgütün ve mevcut üyelerin meşru beklentisidir" ifadelerini kullandı.  Altun, "özellikle terör ve terörle mücadele gibi son yıllarda uluslararası sistemi ve devletlerin ulusal güvenliğini ciddi şekilde tehdit eden bir konu hakkında, aday ülkenin mevcut üyelerle eş güdüm göstermesi kaçınılmaz gereklilik" derken  şöyle devam etti: "NATO'nun son 20 senede terörle mücadele konusunda yeterince iş birliği ve eş güdüm sağlayamadığı konusunda uğradığı eleştirilerden sonra, terör örgütleri konusunda yeterince kararlı bir pozisyon alamamış ülkelerin üyeliğine olumlu yaklaşılması düşünülemez. 'Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için' diyen bir örgütün üyelerinden birinin diğerlerinin güvenliği konusunda takındığı kayıtsız tavır, örgütün kimliği için de açık bir risk oluşturmaktadır. Bu durum, başlı başına NATO'nun geleceği için de bir tehdit oluşturmaktadır. Dolayısıyla Türkiye'nin son günlerde, NATO'nun genişlemesi konusunda ortaya koyduğu duruş hem ilkesel açıdan kurumun geleceği ve hem de güvenlik açısından Türkiye'nin hassasiyetleri ile ilgilidir." "Dünyanın en tehlikeli bölgelerinden birinde barış ve istikrar adası konumunda bulunan Türkiye yaklaşık 40 yıldır terör örgütlerinin hedefinde" diyen Altun, bunların başında ise PKK'nin bulunduğunu söyledi. 'Türkiye'nin haklı endişeleri giderilmeli' "Kendilerini İsveç toplumuna siyasi sığınmacı gibi gösteren, öte yandan Türkiye'de birçok suça karışmış, masum insanların hayatını karartmış bu insanlarla mücadele edilmesi Türkiye nazarında müttefikliğin olmazsa olmazıdır" diyen Altun, "Eminim ki bir terör örgütü Stortorget'te intihar saldırısı düzenleyip, onlarca insanı katletseydi ve Türk hükümeti bu örgütü himaye etseydi İsveç halkı da bizim bugün hissettiklerimizi hissederdi. İsveç'in böyle bir terör tehdidiyle karşı karşıya olmaması bizleri sevindiriyor" ifadelerini kullandı. Altun, yazısında "Ancak açıkça ifade etmek istiyorum ki İsveç'in NATO'ya katılımı, Türkiye'nin bu haklı endişeleri giderilmediği müddetçe mümkün olmayacaktır. Bir saldırı durumunda NATO'nun en büyük ikinci ordusunun sizleri savunmasını bekliyorsanız, bu gerçeği kabul etmek durumundasınız" ifadelerine yer verdi.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız