Cumhurbaşkanı Erdoğan'a fahri doktora takdim töreni

Yayınlanma: 25.03.2016 21:33 Güncelleme: 25.03.2016 21:33

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Belçika'da eylem yapan canlı bombaların DAİŞ mensubu olması kimseyi aldatmasın. Çıkar çatışması içine girildiği an bölücü örgütün farklı harflerle kendini ifade eden yapılarından herhangi birinin mensubu da benzer bir eylemi herhangi bir Avrupa, Amerika veya Rusya şehrinde yapabilir" dedi.

Erdoğan, Erdoğan Akdağ Kongre Merkezi'nde düzenlenen "İktisat  Politikası Fahri Doktora" unvanı takdim törenindeki, terör örgütlerinin dininin,  vatanının, ırkının, milletinin olmadığını vurguladı.   "Günahsız bir insana eğer siz silah doğrultuyorsanız sizin insanlıktan  nasibiniz yoktur" diyen Erdoğan, "Şayet siz 'PKK tamam ama PYD terör örgütü  değildir' derseniz, sadece kendinizi kandırmış olursunuz. Elimizde belgeler var.  Bunların başları bu belgelerde bu isimleri kullanıyor zaten. Geçen Sayın Barzani  de yaptığı açıklamada, bunların her ikisinin de aynı olduğunu kendisi açıkça  söyledi. Bu örgütün mensupları da biz de bölgeyi bilen herkes de sizin bu  tavrınıza güler. Ey dünya, ey Batı, sadece sizinle istihza ederler" dedi.   "Bumerang gibi döner birgün seni de vurur"   Devekuşu gibi kafayı kuma gömmenin ortadaki gerçeği  değiştirmeyeceğinin altını çizen Erdoğan, şöyle devam etti:   "Geçtiğimiz günlerde Belçika hükümetini eleştirmiştik, 'Koynunuzda  yılan besliyorsunuz her an sizi de sokabilir' diye ikaz etmiştim. Maalesef  Belçika'nın bugün içinde bulunduğu durum ortadadır. Biz Gaziantep'te yakalıyoruz,  Belçika'ya iade ediyoruz ve Belçika bunu serbest bırakıyor. Serbest bıraktığı  kişiler bu felaketi, bu terör eylemini gerçekleştiriyorlar. Aynı ikazı PYD terör  örgütü değildir inadı içinde olan diğer ülkelere de yapıyorum. Belçika'da eylem  yapan canlı bombaların DAİŞ mensubu olması kimseyi aldatmasın. Çıkar çatışması  içine girildiği an bölücü örgütün farklı harflerle kendini ifade eden  yapılarından herhangi birinin mensubu da benzer bir eylemi herhangi bir Avrupa,  Amerika veya Rusya şehrinde yapabilir.   Şimdi Rusya zannediyor ki 'Moskova'da ben bunlara ofis açtırttım, bol  bol da silah veriyorum', bumerang gibi döner birgün seni de vurur. Bunu da bil.  Ankara'da masum halkı hedef alan, eylem yapan örgüt, zaten hiçbir insani ve  ahlaki  ölçüsü kalmamış bir yapıdır. Onlar için Ankara ile Londra'nın, İstanbul  ile Berlin'in, Newyork ile Moskova'nın farkı yok ki. Bu gerçeği görmek için ne  çok derin istihbarat bilgilerine ne de fiyakalı unvanlara sahip olmaya ihtiyaç  yok. Herşey tüm çıplaklığıyla ortada. Siz teröristlere şu veya bu gerekçeyle  kucak açar, birlikte yol yürümeye kalkarsınız o terörist eninde sonunda silahını,  bombasını size de çevirir. 'Damdan düşenin halinden damdan düşen anlar' diye  Nasrettin Hoca'dan bize miras kalan bir söz var ya... Biz sadece bölücü örgütle  mücadelesi 30 yılı aşkın süren dünyadaki neredeyse terör örgütlerinin tüm hedefi  durumunda bulunan bir ülkeyiz. Yani terör konusunda bizden daha iyi, daha  gerçekçi, daha işe yarar tavsiye alınabilecek başka bir ülke bulamazsınız."   "Terörün gözü kördür"   Terör örgütleri karşısında ilkeli bir duruş sergilenmesi gerektiğini  belirten Erdoğan, Avrupa'da çok sayıda terörist bulunduğunu, sadece bir ülkeye 4  bin dosya teslim ettiklerini söyledi.   Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:   "Daha sonra Hükümet Başkanına dedim ki 'bakın 4 bin dosya verdim ben  size.' O günden bu güne en ufak bir gelişme yok. Ne dedi bana biliyor musunuz?  Dedi ki; 'o dosyaların sayısı şimdi 4 bin 500 oldu, hepsi yargıda.' 'Sizin yargı  bu kadar ağır mı çalışıyor?' dedim. Hani 'geciken adalet, adalet değildir'  diyordunuz, bize hep böyle söylüyordunuz, nedir bu yaptığınız? Şu anda onlar da  mülteci konusunda 'yandım' diyenlerden ama terör orada vuracak, onları da  vuracak. Bizim atalarımızın güzel bir sözü var 'akılsız başın cezasını ayaklar  çeker' diye. Biz de dirayetsiz yöneticilerin cezasını, masum insanlar çekmesin  diye bu ikazları yapıyoruz."   "Sütün içerisindeki kıl misali"   Türkiye'nin ve dünyanın içinde bulunduğu sıkıntılardan çıkış yolları  ararken, en büyük desteği üniversitelerden beklediklerine dikkati çeken Erdoğan,  bazı akademisyenlerin ve onları kollayan üniversitelerin akıl almaz bir şekilde,  istismar ettikleri kavramlar üzerinden terör örgütlerinin yanında yer almayı  tercih ettiklerini söyledi.   Erdoğan, bu tavrın, bilimsellikle, özgürlükle, demokrasiyle, hakla,  hukukla ilgisi olmadığını, düşünce özgürlüğünün, inanç özgürlüğünün elde  edilmesinin yolunun da terör olmadığına dikkati çekti.   Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Terör örgütünün yanında yer almak ancak  ideolojik bağnazlıkla, ideolojik körlükle izah edilebilir. Çünkü, terörün gözü  kördür. Dar görüşlü bir anlayışla olayla yaklaşamayız ve böyle bir bağnazlık  içeresindeki yaklaşım tarzını da akademisyenlerimize yakıştıramıyoruz" dedi.   Erdoğan, aynı şekilde paralel devlet yapılanması ihanetinin içerisinde  yer alan, bu örgüte sempatiyle bakan akademisyenlerin sayılarının da oldukça az  olduğunu düşündüğünü belirtirken, "Fakat sütün içerisindeki kıl misali, sayıları  az da olsa bu kişilerin üniversitelerde sergiledikleri görüntü, maalesef en çok  bu kurumlara zarar veriyor" dedi.   "Düşüncelerinizi, tavrınızı ve endişelerinizi gür bir sesle  kamuoyuna duyurmalısınız"   "Ülkesini ve milletini seven, gelişmeleri sağduyulu bir şekilde  değerlendirebilen, bilimsel ve kişisel ahlak sahibi akademisyenlere" çağrıda  bulunan Erdoğan, "Sizler de düşüncelerinizi, tavrınızı ve endişelerinizi gür bir  sesle kamuoyuna duyurmalısınız" dedi.   Bunun öncelikle bilimsel çalışmalarla ve eserlerle yapılması  gerektiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, bununla birlikte, iç ve dış kamuoyuna,  bu ülkenin ve milletin akademisyenleri tarafından da sahiplenildiğini gösterecek  güçlü kampanyalar yürütülmesi gerektiğini söyledi.   Erdoğan, "Burada kesinlikle siyasi bir tavırdan, siyasi bir pozisyon  almadan söz ediyorum. Bir Cumhurbaşkanı sıfatıyla söz ediyorum. Bir siyasi  partinin genel başkanı olarak konuşmuyorum. Ülkemizin ve milletimizin bekası söz  konusu olduğunda, tıpkı Çanakkale'deki gibi akademisyenlerimizi en önde görmek  arzusuyla bunları söylüyorum" değerlendirmesinde bulundu.   Erdoğan, Bozok Üniversitesinin, Türkiye'nin 2023 hedefleri gibi  ülkenin ve milletin geleceğine sahip çıkma konusunda da öncü ve örnek bir  üniversite olacağına inandığını ifade ederek, kendisine layık görülen fahri  doktora unvanı için Bozok Üniversitesi yönetimine şükranlarını iletirken,  akademisyenlere de başarılar temenni etti.   Erdoğan'a "fahri doktora"   Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması öncesinde Bozok Üniversitesi  Rektörü Prof. Dr. Salih Karacabey tarafından, senato kararı okundu.   Karacabey, "Senatomuz tarafından yapılan görüşmeler sonucunda, 2547  Sayılı Yükseköğretim Kurulu Kanununun 14. maddesi b fıkrası 5 bendi gereğince  ülkemizin ekonomik alanda kalkınması ve güçlenerek dünyanın en büyük ekonomileri  arasına girmesindeki başarılarılı hizmet ve katkılarından dolayı Cumhurbaşkanımız  Recep Tayyip Erdoğan'a İktisat Politikası Fahri Doktora Unvanının tevcihine oy  birliğiyle karar verilmiştir" dedi.   Rektör Karacabey'in daveti üzerine kürsüye çıkan Erdoğan, Bozok  Üniversitesi ambleminin olduğu akademisyen cübbesini giydi. Rektör Karacabey,  Cumhurbaşkanı Erdoğan'a fahri doktora diploması tevcih etti.   Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, Rektör Karacabey tarafından Tenzile Erdoğan  Hatıra Ormanı sertifikası da verildi.   Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, törenin ardından kongre merkezi  önündeki alana, Bozok Üniversitesi ziyareti anısına çam fidanı dikti.

Devamını Okumak İçin Tıklayınız