Çağrı Gruşçu'dan MHP'li Çoban'a yanıt!

Cumhuriyet Halk Partisi Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, Milliyetçi Hareket Partisi Konak İlçe Başkanı Yusuf Çoban’ın kendisine yönelik eleştirilere yanıt verdi. Gruşçu, “Biz MHP'li ilçe başkanıyla yol arkadaşıyız. Aynı geminin yolcusuyuz. O gemi 19 Mayıs 1919'da Samsun'a demirledi. Mustafa Kemal'in bütünleştiriciliğiyle hareket ediyoruz. Ben biliyorum ki Yusuf Bey kendisi de bu anlayıştadır. Bu anlayışta olmayan ülkücü, MHP'li olmaz. Olursa da o koltuğu işgal etmez. Ben Yusuf Bey'in o naiflikte ve vakurlukta olduğunu biliyorum. Anadolu'nun kadim kültürüne, görgü ve ahlakına sahip güzel bir insan. O yüzden tuzağa düşmemeli, oyuna gelmemelidir. Bu tuzak, bu oyun kardeşi kardeşe kırdırma projesidir. Bize yakışmaz. Biz Mustafa Kemal Atatürk'te birleştik" dedi. "Vatanda, millette, devlette, al bayrakta, imanda birleştik" "Ülkenin milli değerlerini haraç mezat satanlara karşı birleşmeliyiz" diyen Gruşçu, "Bin yılda karıldı bu milletin harcı, ayırmak, bölmek kimin harcı. Bizi biz yapan temel ve milli değerlerimizi asla unutmayalım. Ülkemizin milli değerlerini haraç mezat satanlara karşı birleşmeliyiz. Şehitlerimiz bizim, gazilerimiz bizim, ailelerinin derdi de bizim. Bugüne kadar şehit ailelerinin acılarını paylaştık reklamını değil. Yürekler yanmasın Gara'daki esirlerimiz şehit olmasın diye meclise önerge veren bizdik, bizim milletvekillerimizdi. Aynı topraklarda yaşıyoruz ve aynı kaygıları paylaşıyoruz sizin de bu gidişattan rahatsız olduğunuzu gayet iyi biliyorum" diye konuştu. "Cumhuriyet Halk Partisi olarak ülkenin ve milletin menfaatine olan hiçbir kararın karşısında durmadık" Vatanın her karışına, her vatandaşına sahip çıkacaklarını ifade eden Çağrı Gruşçu, "Bu ülke bizim bu halk bizim. Her karışında atalarımızın kefensiz bedenleri var. O yüzden biz bu vatanın her karışına ve vatandaşına sahip çıkacağız. Bütünleştiren ve her kesimi kucaklayan tavrımızdan asla vazgeçmeyeceğiz. Milli değerlerimizi koruyan yöneticilerimizi, belediye başkanlarımızı da bu yolda asla yalnız bırakmamalıyız. Basit ve mesnetsiz ithamlarla yapılan güzel işleri de kendimizi de küçültmeyelim” diye konuştu. Terör iddialarına, "Tüm gerçekler ortada, gereken soruşutrma derhal yapılır" Çoban’ın, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e yönelik, “İzmirlinin parasını HDP/PKK’ya peşkeş çekmesin” ifadelerine yanıt veren Çağrı Gruşçu, “Tüm gerçekler ortada. Eğer eli kanlı terör örgütüyle bir ilişkimiz, işbirliğimiz varsa ülkemizin yargısı var, savcısı var. Gereken soruşturma derhal yapılır, yapılmalıdır. Terör örgütü üyesi olan ya da ona yardım ve yataklık yapan topluma mal olmuş kişilerin elini kolunu sallayarak gezmesi sizce normal mi? Elbette değil. Eğer böyle ise devlette bir ciddiyetsizlik var demektir. Böyle bir yargılama yok, üzerimize atılan herhangi bir suç yok, ortada bir kanıt, bir delil yok. Demek ki neymiş? İddialar mesnetsizmiş. Ancak FETÖ terör örgütüyle yıllarca yan yana yürüyenler, elebaşısının önlerinde el pençe divan duranlar, sosyal medyadan methiyeler düzenler devletin en tepe noktalarında kol geziyorlar. Biz samimi olacaksak önce bunun hesabını sormalıyız. Devlete zarar veren, toplumu kamplaştırmaya çalışan, tefeciye, yandaşın üç puluna ülkeyi satan, Fetö terör örgütüyle yıllarca yan yana yürüyen bu anlayış yerli ve milli olabilir mi? Vatanını, milletini, devletini ve bayrağını düşünebilir mi? Bizimle tasalanıp, kederlenip, bizimle sevinebilir mi? Bir ülkücü, milliyetçi önce bunun hesabını sormalıdır. Halka hizmet için çalışan, milletine ve bayrağına gerçekten hizmet eden belediye başkanlarımıza mesnetsiz ithamlar devletimize ve vatanımıza zarar verir. Biz kucaklayıcı olmalıyız, biz birlik ve beraberlik içinde olmalıyız. Yurdumuzu alçaklara uğratmaya çalışanlara karşı birleşmeliyiz. Biz Mustafa Kemal'in ilkelerinde birleşmeliyiz. Bize yakışan budur. Gerçek yerlilik ve millilik budur” dedi. "Tarımsal kalkınmayla ülkemiz büyür, zenginleşir" Tarım açıklamasına yönelik eleştirilere yanıt veren Gruşçu, “Ayrıca ülkemizde ciddi bir tarım krizi vardır. Cumhuriyet tarihinin ithalat rekorları kırılmaktadır. Hükümet çiftçimizin malını, mülkünü, bağını, bahçesini haczederken başka ülkeleri rekor ithalatlarla ihya ediyor. Bu anlayış yerli ve milli olabilir mi? Konak'ta tarım arazisi yok diye yerli ve milli duruşumuzu mu bozalım? Hesabını sormayalım mı? Tarımsal kalkınmayla ülkemiz büyür, zenginleşir. Milli bir tarım politikasıyla milletimiz sağlıklı gıdaya ulaşır, yoksulluk azalır, geçim derdi ortadan kalkar. Bundan Konak'ta yaşayan vatandaşlarımız da yararlanır. Biz bu ülkenin bekasını, çocuklarımızın geleceğini düşünüyorsak bunları sormak, iyi olanı önermek, yol göstermek zorundayız. İzmir Büyükşehir Belediyemiz de, Konak Belediyemiz de güzel ve doğru işler yapıyor, biz de öneriyoruz. Bizlerin görevi budur. Birbirimize demagoji yapacağımıza birbirimizi kucaklayarak Türkiye'nin sorunlarını nasıl çözeriz diye bir masa etrafında oturup tartışmak daha doğru. O zaman siyaset kurumu olarak görevimizi yerine getirmiş oluruz. Sayın ilçe başkanı Yusuf Bey tavsiyelerimi dinlerse sevinirim. Kendisini seviyoruz, bu sevgi ve hoşgörüyle görevine devam edeceğini umuyorum. Milletimiz iş bekliyor, aş bekliyor, sorunlarına çözüm, dertlerine derman bekliyor. Şimdi el birliğiyle bunu başarma zamanıdır" dedi. Kendisinin, Konak İlçe eski Başkanı Şakir Başak’ı taklit ettiğine yönelik eleştirinin hatırlatılması üzerine konuşan Başkan Çağrı Gruşçu, “Biz yol arkadaşlarımızı örnek alırız. Düşüncelerini önemseriz. Birlikte çıkarsız yol yürümek şerefli bir hadisedir. Her yiğide nasip olmaz. Düşünsel anlamda birbirimizden beslenir, birbirimizle zenginleşiriz. Ancak ne aslımızdan ne de neslimizden şüphemiz vardır” açıklamasında bulundu.