Akşener, ‘’Sayın Erdoğan Biz Sizi Saygıyla Uğurlayacağız”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, TV 100 ekranlarında Ece Üner’in sorularını yanıtladı.
Eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin'in Deva Partisi kontenjanından CHP Ankara milletvekili adayı olarak gösterilmesine dair sorulan soruya, Altılı Masa’daki ittifak sitemi üzerinden konuşma hakkını kendisinde bulmadığını söyleyen Akşener; ‘’CHP ve Deva Partisi’nin masaya oturup ortak bir liste üzerinde çalıştıkları herkes tarafından biliniyor. Deva Partisi’nin verdiği aday isimleri de böyle değerlendirdi. ‘Vay efendim niye böyle değerlendirdiniz?’ deme gibi bir hakkım yok. Amma velakin işte burada bu seçmenin demin böyle anlatırken ki o heyecanı, o iştiraki anlamak mecburiyetimiz var. Eğer sizin oyunuzu almak istiyorsak, eğer Çankaya’da veya bir başka ilçede yaşayan herhangi bir vatandaşın kadın, erkek, genç, CHP’li veya bir başka partili oyunu almak istiyorsak, eğer o insanları duymak ve o insanların sesine kulak vermek ve o insanları ikna etmek mecburiyetimiz var. Bütün mesele bu. Yapmadığımız zaman; ‘Niye oy vermediniz?’ deme hakkımız yok. Saygısızlık oluyor öbürü. Dolayısıyla şimdi başta sayın Sadullah ergin olmak üzere CHP yöneticileri, Deva Partisi yöneticilerine düşen nedir? Oradaki itiraz eden seçmeni tersine ikna etmek.’’ diye konuştu. İdris Naim Şahin’in İYİ Parti listelerinden Gaziantep’ten milletvekili adayı olmasına ilişkin konuşan Akşener; İdris Naim Şahin’in önceden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakınında bulunan bir şahıs olduğunu söyledi. ‘‘BU KİŞİ HAKKINDA HERHANGİ BİR TAHKİKAT AÇILMADIYSA BUNA GÜVENMEK DURUMUNDASINIZ.’’ İdris Naim Şahin’in İç İşleri Bakanlığı döneminde çözüm sürecine karşı çıktığını ve pkk terör örgütüyle mücadele ettiğini belirten Akşener; ‘’Görevden alınmasını Abdullah Öcalan’ın istediği iddia edilmişti yani açılıma karşı çıktığı, çözüm sürecine karşı çıktığı için. Ve Sayın Bahçeli çok sert bir dille bu görevden alınmayı eleştirmiş ve Sayın İdris Naim Şahin’in arkasında durmuştu.’’ dedi. İdris Naim Şahin ile ilgili Aytun Çıray’ın iddialarını da değerlendiren Akşener; ‘’Sayın Bakanın bir şaibesi, bir iltisakı, bir irtibatı vardıysa; Ak Parti’nin yargı elinde, her şeyler elinde ve fetö mücadelesi yapıldığı iddia edilen bir süreç. Hele 2016 15 Temmuz sonrası. Bu kişi hakkında herhangi bir tahkikat açılmadıysa buna güvenmek durumundasınız.’’ diye konuştu. Aynı iddiaların daha önce Buğra Kavuncu hakkında da atıldığını ve mahkemede aklandığını söyleyen Akşener; ‘’Şimdi dalga geçiyorum. Diyorum ki; ‘Ya Buğra içimizde fetullahçılık üzerinden, terör örgütü üzerinden aklanan tek siyasetçi sensin. Türkiye’de de aklanan tek siyasetçi sensin. Buna sayın Erdoğan dâhil.’ Yani iddia edilip mahkemede böyle bir sonuç çıktı.’’ diye konuştu. ‘’GEREĞİNİ YAPMAK DEVLETİ YÖNETENLERE DÜŞER’’ İdris Naim Şahin ile ilgili iddialar konusunda da gereğinin yapılmasının devlete düştüğünü ifade eden Akşener; ‘’Sayın İdris Naim Şahin’in böyle bir iltisakı, böyle bir irtibatı bu terör örgütüyle işi gücü vardıysa onun gereğini yapmak bu devleti yönetenlere düşer. Dokunulmazlığı yok, hiçbir şeyi yok benim gibi. Dolayısıyla gereği yapılmalıdır. Yani yoksa da çok üzücü oluyor.’’ dedi. Daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Akşener’e yönelik yaptığı çağrılar hatırlatılarak; ‘’Sizi hiç aradı mı?’’ sorusu üzerine Akşener, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dürüst bir iletişimleri olduğunu ifade ederek hastalandığında ve Suriye’ye harekât yapıldığı zaman arandığını söyledi. ‘’BU KADAR AÇIK, NET BİR İLETİŞİM BİÇİMİ’’ Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmelerinin özel kalemler üzerinden ve sadece Türkiye ile ilgili önemli konular üzerinden olduğunu ifade eden Akşener; ‘’Bu kadar açık, net bir iletişim biçimi. Yani arkadan, gizli ne ondan bir çağrı oldu şimdi Allah var. O da çağrıları hep kamuoyuna yaptı. Tehdidi de, çağrıları da kamuoyuna yaptı, daveti de kamuoyu huzurunda yaptı. Yani gizli, saklı bizim bir irtibatımız aynı terör örgütleri gibi irtibat, iltisak herhangi bir durum yoktur aramızda.’’ diye konuştu. Dün partisinin Seçim Beyannamesi ve Milletvekili Aday Tanıtım Toplantısı’nda; ‘’Küfredilen benim. İftiraya uğrayan benim. Namusuna, şerefine dil uzatılan benim. Bir kere ağlayamadım. Bir kere mağdur olamadım. Kereste gibi adamlar mağdur gibi geziyor.’’ sözleri hatırlatılarak Akşener’e ‘’Hiç ağlayamadınız mı?’’ sorusu soruldu. ‘’AĞLAMAYI İSTERDİM BE KARDEŞİM’’ ‘’Hayır’’ cevabını veren Akşener, Rumeli göçmeni bir ailenin kızı olduğunu ve bu göçler sırasında ailesindeki kadınların çok acılar çektiğini anlatarak; ‘’Bunların yanında benimkisi çok hafif kalıyor. Anneannemin, halalarımın anlattığının yanında benimki çok hafif kalıyor ama ağlamayı isterdim be kardeşim.’’ dedi. ‘’Ne zaman ağlamayı isterdiniz?’’ sorusu yöneltilen Akşener; 2015 yılında, bir televizyon kanalında kendisinin eşini aldattığına yönelik imalarda bulunulduğunu hatırlatarak; ‘’O çok acı geldi ve ben onda ağlayamadım. Sonuç itibarıyla kalktım ve mücadele ettim.’’ dedi. ‘’İŞTE O ZAMAN BAĞIRA BAĞIRA AĞLAYASIM OLDU’’ Bunun üzerine bir hâkim bir kadının, bu imalarda bulunanları dosyayı okumadan beraat ettirdiğini söyleyen Akşener; ‘’İşte o zaman bağıra bağıra ağlayasım oldu. Benim o hâkime hanıma; Ece Hanım, ‘Bu hâkime hanımın bir kadına yakışmayacak hareketlerinin bulunduğu bir kaseti varmış. Ben bunu duydum.’ demeyi serbest bıraktı. Kadınlara iftirayı, hakareti serbest bıraktı. Kim bıraktı? Bir hâkime hanım bıraktı.’’ dedi. ‘’6284 SAYILI YASA YASAYLA İLGİLİ VE İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’YLE İLGİLİ TAVIR KOYAN KİM OLURSA OLSUN KIZ KARDEŞİMDİR, EVLADIMDIR, BAŞIMIN TACIDIR’’ Ak Parti Grup Başkanvekili Özlem Zengin üzerinden 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun’un tartışmaya açılmasını ve Ak Parti cenahından da Özlem Zengin’e yönelik tehditlere ilişkin konuşan Akşener; ‘’Bu yasayla ilgili ve İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili tavır koyan kim olursa olsun kız kardeşimdir, evladımdır, başımın tacıdır. Derlerse ki bir gün; ‘Meral abla, Meral Hanım, Sayın Başkan burada dur.’ Durmayan namerttir. Bu netlikte söyleyeyim.’’ ‘’HDP MASADA YOK, OLAMAZ’’ 31 Mart seçimlerinde İYİ Parti’nin aday gösterdiği her yerde HDP’nin de aday gösterdiğini ifade eden Akşener, Ahlat’ta ve Iğdır’da kendilerinin HDP adayı karşısında Cumhur İttifakı’nı desteklediklerini belirtti. Ancak bunun üzerine Iğdır’da Cumhur İttifakı’nın adayının kazanmasına rağmen belediyeyi HDP’nin aldığını iddia eden Akşener buna yönelik Cumhur İttifakı’ndan bir itiraz gelmediğini söyledi. ‘’Bu netlikteyiz. Beni beğenirler beğenmezler. Hoşlanırlar hoşlanmazlar bakın burayla ilgili hiçbir sorun yoktur. Şimdi bu işte de ne Bakanlık, ne bir başka sey konusunda HDP dolaylı, dolaysız, altında üstünde, kenarında yok. Olamaz. Ha o masaya oturabilir. O zaman derler ki; ‘Meral Hanım bunlar bu arkadaşlar geldi hadi size güle güle.’ bu netlikteyiz.’’ diyerek HDP ile herhangi bir ilişki olmadığının sert bir şekilde altını çizdi. ‘’NERESİNDEN TUTSANIZ REZALET’’ İç İşleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Temel Karamollaoğlu’nun ve kendisinin Kandil’de kâğıt imzalaması iddialarını da hatırlatan Akşener; ‘’Öyle haksızlığa uğramış bir partiyiz ki biz. Sayın Soylu 31 Mart’ta Temel Karamollaoğlu’yla ikimizin Kandil’de kâğıt imzaladığımızı söyledi. Evrak evrak. Yahu nereden tutsanız rezalet.’’ dedi. ‘’KANDİLLE DERİN DOSTLUĞU OLAN BİR RECEP BEY VE ARKADAŞLARI VAR’’ Son zamanlarda Kandil’den Millet İttifakı’na gelen destek mesajlarını ilginç bulduğunu söyleyen Akşener, Mansur Yavaş’ın bu konuya yönelik yaptığı açıklamaya katıldığını ifade ederek; ‘’Kandil’de benim yani Meral Akşener, İYİ Parti’nin herhangi bir irtibatı olabilir mi? Olamaz. Bugüne kadar oldu mu? Olmadı. Olmuş olsa bilir mi herkes? Bilir. Ama Kandille derin bir dostluğu olan bir Recep Bey ve arkadaşları var.’’ dedi. Kendisin televizyon programlarına her çıktığında Selahattin Demirtaş’ın bir beyanatta bulunduğunu ifade eden Akşener, kahvaltı meselesinin de bu şekilde olduğunu ve bir televizyon programında konuşurken İsmail Küçükkaya’nın kendisine söylemesi üzerine öğrendiğini ifade ederek; ‘’Birkaç saniyelik bir tereddüdüm olmuş. Ya ben bunu bilmeyecek adam mıyım? Şehit Anaları vakfı yönetmişim. Hem de nasıl yönetmişim. Diyebilirim ki ‘Benimle kahvaltı etmeden evvel marş marş şehit ailelerinden gitsin, özür dilesin, onlardan helallik alsın gelsin.’ Ben bunu diyemedim. Mesele Selahattin Demirtaş değildi. Kürtler üzerine alınır. Çok itilip kakılıyor şu son dönemde. Kürt eşitti pkklı gibi bir kanaat oluştu ve bunun üzerine kıyamadım Kürtlere.’’ diye konuştu. ‘’BEN KÜRTLERE SÖVEN KONUMDA OLMAK İSTEMİYORUM’’ Güneydoğu’nun Ak Parti ile HDP arasına sıkışmış, yumruk yiyen bir yapıda olduğunu söyleyen Akşener; ‘’Ben az da olsa İç İşleri Bakanlığı yaptım. Oradaki o korucular o aileler olmamış olsa biz Güneydoğu’da neyi konuşacaktık? Ben o insanlara şükran duyuyorum. Onların incinmesini istemiyorum. Ben Kürtlere söven konumda olmak istemiyorum. Canları ister oy verirler, elbette talibiz. Bu başka bir şey. Vermezler başımın üstünde yeri var. Ama bir genelleme olmaz.’’ dedi. ‘’AK PARTİ’NİN BİRÇOK SİSTEMİYLE KANDİL’İN, İMRALI’NIN DERİN BİR AHBAPLIĞI OLDUĞUNA İNANAN BAZI BİLGİLERE DE SAHİBİM’’ Soylu’nun; ‘’Kandille kâğıt imzaladılar.’’ iddiasına yönelik konuşan Akşener; ‘’Ey sayın Soylu. Dokunulmazlığım yok. Kâğıt imzaladıysam tutukla kardeşim. Kandil bir terör örgütünün bir şubesi. Ama sizin yakınınız. Ben sayın Erdoğan’la yani Ak Parti’nin birçok sistemiyle Kandil’in İmralı’nın derin bir ahbaplığı olduğuna inanan bazı bilgilere de sahibim.’’ dedi. ‘’SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU DESTEKLEMEK İÇİN HDP’NİN ŞARTLARI VARSA HAYIR.’’ Kürt seçmenin oylarına yönelik konuşan Akşener, Kürt oylarını tüm siyasi partilerin sahiplendiğini ifade ederek Güneydoğu’daki bazı aşiretlerle farklı siyasi partilerin yakınlığı olduğunu belirterek; ‘’HDP’ye oy veren seçmenin sayın Kılıçdaroğlu’na ya da İYİ Parti’ye oy vermesine veya bir başka partiye oy vermesine; ‘Hayır’ diyecek bir sistem olamaz, ayıp zaten. Demokrasiye aykırı. Türk’ün içinde de HDP’ye oy veren yok mu? Var. Herkesin oyuna herkes talip. Ama sayın Kılıçdaroğlu’nu desteklemek için HDP’nin şartları varsa hayır. Bunu anlatmak istiyorum. Böyle bir şey söz konusu değil.’’ diye konuştu. ‘’BÖYLE BİR TEK ADAM SİSTEMİNİN İÇİNDE KÜRT’ÜN DE TÜRK’ÜN DE OYUYLA KURTULUNMASI GEREKİYOR.’’ Asıl meselenin Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin değişmesi olduğunu ifade eden Akşener; ‘’Yargının bağımsız olmadığı, tarafsız olmadığı, korkusuz olmadığı; işte hâkime hanımların canının istediği gibi yaranmak için karar verdiği, bir Ak Partiliyle sıradan bir vatandaşın alacak verecek üzerinden mahkemeye düştüğünde Ak Partilinin kesinlikle kazanacağına inanıldığı bir ülkede hukuk, gukuktur. Bağımsız yargı da yoktur. Buna bağlı olarak demokrasi yoktur. Kayırmanın önde olduğu noktada liyakatin, niteliğin ortadan kalktığı bir noktada ekonomi yoktur. Böyle bir tek adam sisteminin içinde Kürt’ün de Türk’ün de oyuyla kurtulunması gerekiyor.’’ dedi. ‘’TAŞ DÜŞSE BENDEN BİLİNİYOR. AMA RECEP BEY’İN YAPTIKLARI YANINA KÂR KALIYOR’’ Kürtlerin HDP’yle eşitlendiğini, HDP’nin de pkk ile eşitlendiğini ifade eden Akşener, bunun haksızlık olduğunu ve Parlamenter Sistem’de bunun konuşulmadığının altını çizerek; ‘’Kim ne kadar oy alıyorsa alıyordu. Çünkü seçtiren konuma ittiniz. Ben mi ittim kardeşim? Bu konuyu kim getirdi gündeme? Sayın Bahçeli. Kim arkasında durdu? Recep bey. O gün HDP ‘hayır’ dedi mi? Dedi. Ama İmralı’yla Kandil ‘evet’ dedi mi? Dedi. ‘Sandığa gitmeyeceksiniz.’ dendi mi dendi. Şimdi bütün bunlar ne kadar çabuk unutuluyor. Dolayısıyla taş düşse benden biliniyor, İYİ Parti’den biliniyor. Ama Recep Bey’in yaptıkları yanına kâr kalıyor.’’ diye konuştu. ‘’SAYIN MANSUR YAVAŞ İKNA ETTİ’’ Kemal Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığının yanında iki büyükşehir belediye başkanı Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın da Cumhurbaşkanı Yardımcısı olmasıyla birlikte kazanma sistemini oturttuklarını ifade eden Akşener; ‘’Esasında da biraz sayın Mansur Yavaş ikna etti. Samimi söyleyeyim onu. Mansur bey o da benim kadar çok böyle çemkirildi. Dolayısıyla bana dediği şey şu oldu. Yani genel başkanlıktan çıktık. Sonuçta benim abimin arkadaşı. Dedi ki ‘Kardeşim bunu yapacaksın. Çünkü biz bunu beraber kazanacağız. Yani sayın İmamoğlu da elbette bu konuda büyük gayreti var. Ama ‘Kazanacağız’ dedi. ‘Çalışacak mısınız?’ dedim ben de. ‘Evet çalışacağız.’ dediler. Döndüm ‘Tek tek çalışacak mısınız?’ Evet. ‘Konuşacak mısınız?’ evet. Ondan sonra ‘Evet’ dedim yani burada al ver yok.’’ dedi. ‘’MUHARREM İNCE’NİN LİNCE TABİ TUTULMASINI DOĞRU BULMUYORUM’’ Muharrem İnce’nin Millet İttifakı’nın içinde yer almasını istediğini söyleyen Akşener, CHP kökenli olduğu için teklifi CHP’nin götürmesi gerektiğini belirtti. Muharrem İnce’nin ve Sinan Oğan’ın Türkiye’de yaşayan her bir vatandaş gibi Cumhurbaşkanı adayı olma hakkına sahip olduğunu ifade eden Akşener; ‘’Özellikle sayın İnce’den bahsediyorum. Sayın İnce’nin linçe tabi tutulmasını doğru bulmuyorum. Bunu da söyleyeyim. Sayın İnce’nin oyları şudur, budur o noktada bir bilgim yok, fikrim de yok. Ama bir şey var mesela zaman zaman anket şirketi sahipleri bizim de çalıştıklarımız da dâhil olmak üzere gençlerin asla bir yerde tam kalmadıkları devamlı uçtuklarını söylüyor yani sabit olmadıklarını. Şimdi doğru olabilir ama bunun nedeni üzerinde biz siyasetçiler düşünmek zorundayız. O sesi duymak zorundayız. Bu gençler ne istiyor onu anlamak ve ona cevap vermek mecburiyetindeyiz.’’ diye konuştu. ‘’BİZİM ADAYIMIZ SAYIN KILIÇDAROĞLU. DOLAYISIYLA HER ŞEYİMİZLE DESTEKLİYORUZ.’’ Gençlerin Kemal Kılıçdaroğlu’na oy vermekten geri durduğu iddialarına ilişkin konuşan Akşener; ‘’İddia eğer gençlerin sayın Kılıçdaroğlu’na oy vermekten geri durduğu ise bize düşen ben sayın Kılıçdaroğlu’nu destekliyorum, onun için çalışıyorum. Bizim adayımız sayın Kılıçdaroğlu. Dolayısıyla her şeyimizle destekliyoruz. Dolayısıyla gençlerin oyunun gelmesi için ben başta olmak üzere sayın Kılıçdaroğlu başta olmak üzere bu insanları anlamak, seslerini duymak ve ne istediklerini duymak, bilmek ve ona yönelik çözüm üretmek durumundayız. Yani ahkam kesmek yerine her bir seçmen gibi genç seçmeni de ikna etmek bizim görevimiz. ‘’Vay efendim niye Muharrem İnce’nin yanındasın?’ deme hakkımız yok. Söylemeye çalıştığım o.’’ dedi. Gençlerin kendisine yönelik ‘’Meral Mommy’’ ifadelerinden hoşlanıp hoşlanmadığı sorusu üzerine Akşener; ‘’Meral Mommy denmesini çok seviyorum.’’ cevabını verdi. ‘’BEN CEOYUM’’ İYİ Parti’den ayrılan bazı isimlerin kamuoyuyla paylaştığı görüşlere ilişkin konuşan Akşener; ‘’Bizim partinin özelliği şu. Çoğu zaman başıbozukluk gibi algılandı. Ama hakikaten biz demokrasiyi içselleştirdik. Ben bazen onlarla şakalaşırım derim ki; ‘Ben ceoyum, ben Genel Başkan falan değilim.’ Ben bildiğiniz bir ceoyum. Ve hesap sorulan bir ceouyum. Yani genel başkanlara bu ülkede hesap mesap sorulamaz.’’ diye konuştu. ‘’SEYİTHAN İZSİZ’İN FIRAT ÇAKIROĞLU GİBİ BİZİM GÖZÜMÜZÜN BEBEĞİ ŞEHİDİMİZİN KATİLİNE BURS VERMİŞLİĞİ FALAN YOK.’ İYİ Parti İstanbul 3. Bölge, 2. Sıra Milletvekili Adayı Seyithan İzsiz’e yönelik iddialara ilişkin konuşan Akşener; ‘’Ak Parti, bu arkadaşın bu yanıyla ilgili bu mevzuyu çok yürüttü.’’ diyerek Seyithan İzsiz’in şehit yakınları başta olmak üzere birçok kişiye burs verdiğini söyledi. Seyithan İzsiz’in kazandığını paylaştığını, Numan Kurtulmuş ile yakın olduğunu ve daha önce belediye meclis üyeliği de yaptığını söyleyen Akşener; Fırat Çakıroğlu’na yönelik ortaya atılan iddialara ilişkin; ‘’Bu saate kadar bu arkadaşımızın terör örgütleriyle şunla bunla efendim Fırat Çakıroğlu gibi bizim gözümüzün bebeği olup kendimizi çok kötü hissettiğimiz bir şehidimizin katiline burs vermişliği falan da yok.’’ dedi. Akşener, Fırat Yılmaz Çakıroğlu’nun cenazesine MHP’den yasak geldiği için gidemediğini, oğlunun gittiğini şu sözlerle anlattı: ‘’Fırat Çakıroğlu’nun cenazesine biz gidemedik yasak geldi. Biz gidemedik bir tek Oktay Vural’la Müsavat Dervişoğlu gidebildi. Oğlum da gitti. Galatasaray reis yardımcısıydı. Yani Galatasaray Lisesi’nde düşün. Ve bir yıl benimle konuşmadı; ‘Sen nasıl gelmezsin?’ diye. O kadar acı ki. ‘Gidilmeyecek’ dendi, gidilmedi.’’ ‘’İYİ PARTİ’YE KATILMAK İSTEYEN AK PARTİLİLERE BİR TEHDİT BU’’ Seyithan İzsiz’in böyle ağır bir iddiayla suçlanmasının ayıp olduğunu ifade eden Akşener; ‘’Şimdi ben Numan Kurtulmuş beyefendiye soruyorum. Seyithan İzsiz size yakın bir kardeşimiz. İYİ Parti’ye gelince pkkya yakın oluyor, İYİ Parti öncesinde Müslüman bir gencimiz mi oluyor? Yani bunun anlamı ne biliyor musunuz? İYİ Parti’ye oy vereceği, İYİ Parti’ye katılmayı isteyen Ak Partililere bir tehdit bu.’’ diye konuştu. ‘’SAYIN ERDOĞAN BİZ SİZİ SAYGIYLA UĞURLAYACAĞIZ. SAYIN KILIÇDAROĞLU’NU ALKIŞLARLA O MAKAMA ALACAĞIZ’’ Programın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenerek, 14 Mayıs seçimlerine yönelik konuşan Akşener; ‘’Sayın Erdoğan, sizin aracılığınızla ona sesleniyorum. Bu işi bırakın. Ayrıştırmayı bırakın, bu ülke hepimize lazım. Siz kaybediyorsunuz, kaybedeceksiniz ama biz sizi saygıyla uğurlayacağız, sayın kılıçdaroğlunu da alkışlarla makama alacağız.’’ dedi.