AB ve ABD'nin arayışı: Suudi Arabistan kurtarıcı olabilir mi?

Rusya'nın Ukrayna operasyonu sonrasında daha da hızlı yükselen petrol fiyatları durdurulamıyor. Rusya'ya yönelik yaptırımların enerji ihracatını da içermesiyle, tüm dünya başka alternatifler bulmaya çalışıyor. Son dönemde gözler Suudi Arabistan'a çevrildi. Ukrayna operasyonu sonrasında küresel enerji piyasasının daha fazla bozulması korkusu, petrol fiyatlarının artış eğiliminin devam etmesine neden oluyor. Deutsche Welle'nin haberinde, brent petrolün maliyetinin 140 dolar seviyesine dayandığı belirtilirken, 2008'deki 147,5 dolarlık rekor seviyenin geçilebileceği ifade edildi. Oxford Enstitüsü'nün yayımladığı raporda, bu yıl içerisinde ortalama petrol fiyatının 116 dolar olması bekleniyordu. Petrol fiyatlarındaki yükseliş, Batı ekonomilerini kötü yönden etkilerken, Rusya'ya avantaj sağlamakta. Bu durum da, Rusya petrolünün ikamesi ve fiyat artışlarının durdurulması için arayışları daha da acil hale getirdi. Suudi Arabistan kurtarıcı olabilir mi? DW, gözlerin ilk başta dünyanın da en büyük petrol üreticisi olan Suudi Arabistan'a çevrildiğini belirtiyor. Ayrıca Birleşik Arap Emirlikleri'nin de bu süreçte petrol akışını artırabilecek diğer bir ülke olabileceği de hatırlatılıyor. Washington merkezli Ortadoğu Enstitüsü Ekonomi ve Enerji Programı'ndan Karen Young ise, bu iki ülkenin Rusya'nın yerini hızla almasının zor olduğunu belirterek, "Üretimi artırmak, doğrudan Avrupa'ya ihracatı artırmak anlamına gelmiyor. Petrol piyasaları o kadar kolay yönlendirilemez" dedi. Young, Suudilerin yapabileceği en büyük farkın, küresel pazardaki fiyatları aşağı çekmek için daha fazla petrol üretmek olduğunu söyledi. OPEC'in 13 dakikalık toplantısı OPEC+'nın (Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü ve Rusya) 2 Mart'ta sadece 13 dakika süren toplantısında, üye ülkeler Nisan ayında günde 400 bin varil kadar üretimi artıracaklarını söylerken, açıklamada Ukrayna krizi hakkında tek bir söz söylemediler. OPEC'in uzun süredir jeopolitik olaylar nedeniyle üretim kapasitesini artırmama kararı olduğunu söyleyen Londra'daki Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Hasan Alhasan, ABD'nin baskı uygulaması halinde OPEC politikasının değişebileceğini söyledi. Young, "Bence daha sıcak bir karşılama ve Biden'dan Muhammed bin Salman'a doğrudan bir talep, daha fazla Suudi üretimini teşvik etmek için uzun bir yolu kısaltabilir" dedi. Ortadoğu ülkelerine baskı, ters tepebilir DW'nin haberinde Ortadoğu ülkelerine yönelik petrol üretimi baskısının, bölgede farklı anlaşılabileceği belirtildi. Ortadoğu ülkelerinin endişelerindeki artışı engellemek için değerlendirmelere dikkat edilmesi gerektiği söylendi. Hasan Alhasan verdiği demeçte, "Çok fazla zorlama olursa, bunun yalnızca [Ortadoğu'daki ülkelerin] endişelerini doğrulayacağını ve orta vadede uluslararası müttefik çevrelerini genişletme çabalarını hızlandıracağını" belirtti. Alhasan, Ortadoğu ile kurulacak ilişkilerin ve baskıların beklenenin tam tersi sonuçlara yol açabileceğini de sözlerine ekledi.