'2024 sonrası Öcalan'ın serbest bırakılması kararı verilebilir' iddiası

Yayınlanma: 14.12.2021 11:30 Güncelleme: 14.12.2021 11:30

Ömer Faruk Eminağaoğlu, Öcalan'ın 'Umut Hakkı' kapsamında serbest bırakılmasına yönelik kararın 2024 sonrasında verilebileceğini iddia etti.

Avukat Ömer Faruk Eminağaoğlu, Abdullah Öcalan'a "Umut Hakkı" tartışmalarına ilişkin Korkusuz yazarı Ahmet Takan'a konuştu. Eminağaoğlu, "25 yıl dolduğunda, yani 2024 sonrasında Öcalan avukatları hukuka rağmen cezaevinde tutulan Öcalan’ın özgürlüğü kısıtlanıyor diye özgürlüğü kısıtlama suçundan suç duyurusu yapabilecekler. Öcalan lehine ayrıca bir de bu konuda tazminat davaları açıp, Öcalan için devlet bir de sürekli tazminat ödeyecek" dedi. Takan'ın Eminağaoğlu'nun değerlendirmelerini aktardığı yazısının ilgili bölümü şöyle: "AİHS hukukundaki gelişme üzerine 2010 yılında umut hakkı söz konusu olunca, avukatları tarafından yapılan başvuruda AİHM 18.3.2014 tarihli kararında, Türkiye mevzuatında umut hakkının söz konusu olmadığını, Öcalan’ın umut hakkının bulunmaması nedeniyle, Türkiye hakkında hak ihlali kararı verdi. Böylece Öcalan için de koşullu salıverme konusunda umut hakkına ilişkin somut bir karar ortaya çıktı. İşin ilginci, bu kararı Adalet Bakanlığı 2014 yılında Türkçe ‘ye de çevirdi. Ancak Türkçe’ ye çevirdiği kararı her nedense Adalet Bakanlığı ağzına almıyor, hukukçular da bu konuyu açık ve anlaşılabilir biçimde kamuoyu önünde anlatmıyor. Gelen fısıltılara göre, AKP umut hakkı konusunda yapacağı bir düzenlemenin siyasi bedeli olarak bu aşamada iktidardan olacağından, umut hakkına ilişkin yasal bir düzenleme yapmıyor. Anayasa’nın 90’ıncı maddesi gereği temel haklara ilişkin uluslararası sözleşmelerin doğrudan uygulanırlığı nedeniyle, Öcalan için hep dosyasının ele alınıp incelendiği ancak her seferinde disiplin cezaları verilerek, bu nedenle iyi hali olmadığı için umut hakkı uyarınca koşullu salıvermenin koşulları oluşmadığı yolunda süreç geçiştiriliyor.  Umut hakkı gereği de olsa koşullu salıvermeden sadece cezaevinde infaz sırasında iyi hali görülen mahkûmlar yararlanabiliyor.  İyi hali yok ise, iyi hali ne zaman ortaya çıkarsa bu haktan yararlanması gerekiyor.  Ancak işte şimdilik süreç böyle geçiştiriliyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, 30 Kasım-2 Aralık tarihleri arasındaki toplantısında, Öcalan ile ilgili olarak 18.3.2014 tarihli kararı hatırlatarak, umut hakkı konusunda ne yapıldığını açıkça sorup, açıkça da gerekli yasal düzenlemeleri yapın ve koşullu salıverme yolunu açın diyor.  Konu halkın anlayabileceği biçimde açık ve anlaşılabilir biçimde ne haberleştiriliyor, ne de avukatlarınca bile kamuoyuna açıklanıyor. *** Haberler, “Öcalan ve umut hakkı” diye çıkıyor, çoğunluk umut hakkının anlamını bilmeyince tepki de veremiyor. -Süreçte ne ile mi karşılaşılacak: Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi, umut hakkı için yasa çıkarılması konusunda çağrılarını yineleyecek. AKP, işine geldiği kadar durumu görmezden gelecek. 25 yıl dolduğunda, yani 2024 sonrasında Öcalan avukatları hukuka rağmen cezaevinde tutulan Öcalan’ın özgürlüğü kısıtlanıyor diye özgürlüğü kısıtlama suçundan suç duyurusu yapabilecekler. Öcalan lehine ayrıca bir de bu konuda tazminat davaları açıp, Öcalan için devlet bir de sürekli tazminat ödeyecek. Belki de bir mahkeme, Anayasa’nın 90/son maddesi gereğince uluslararası sözleşmelerin yasaların üstünde olması karşısında, 25 yıl dolduğunda yapılacak başvuru üzerine, ayrı bir umut hakkına ilişkin yasaya gerek duymadan doğrudan AİHM kararına dayanarak koşullu salıverme kararı verebilecek."

Devamını Okumak İçin Tıklayınız