Profesörde İntihal, Akademilerde İntihar O-HAL'leri


Eğitim sistemi aldı başını gidiyor. Öğrenciler de artık "o sınav nasıl olacak?" "bu dersin içeriğinde ne olacak?" diye merak etmekten vazgeçti. Velisi, öğretmeni, öğrencisi saldık çayıra…

Üniversitelerin hali ise OHAL’ den hallice. Mesela İzmir’ de senede iki rektör bilmem kaç dekan değişmeden onların da afyonu patlamıyor.

En son Dokuz Eylül Üniversitesi’ nde soruşturmanın selameti için görevden alınan rektörün yerine gelen rektör hakkında açılacak soruşturmaları soruşturmak için Ankara’ da kapı aşındırıyor diye duyduk. Ancak 2018 hocamıza maalesef pek iyi gelmeyecek-miş, fallar öyle söylüyor. Sayın hocam, hadi vakti zamanında şirketin vardı. Ortaklarının bir kısmı da Ukrayna (!) civarındandı, bunları anladık. Ama sen ne diye şirketin bilumum çalışan ve ortaklarını üniversiteye monte edersin ki? Eller deliye hasret…

Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak asaleten atanmış olmanın verdiği rahatlıkla oturdu koltuğa. Ancak pek de rahat oturmadı. Sayın Budak da son bir yıl içinde üniversitenin yerle bir olan imajını toparlamak için çırpınıyor. Bir gün eşofmanlarını giyip yetki alanı dışındaki yurtları denetlemeye gidiyor, diğer gün okula emniyet müdürü atıyor. Üniversitenin gerçek sorunları ise dağ gibi bir köşede birikmeye devam ediyor.

Sayın Hocam, imaj çalışmasını başka bahara bıraksanız da kampüste hocalar da öğrenciler de derin bir nefes alsa artık. Siz atmanız gereken ufak tefek adımları atsanız zaten akademi kendine gelecek. Mesela hukuk biriminize gelip geçerken bir göz atsanız da ilerde başınızı ağrıtacak şeyler olmasa keşke.  Hukuki dayanaktan yoksun suçlamaları içeren ve birçok usul hatası ile dolu soruşturmalarda verilen cezaların mahkemelerde bozulacağı kesin. O mahkeme kararları bir bir önünüze gelmeye başladığında üniversitenin düzeltmeye çalıştığınız imajını da dosyalarla rafa kaldırmak zorunda kalmanızı istemeyiz.

Daha aslı astarı olan sorunlarla uğraşsanız keşke. Kampüse emniyet müdürü atayan rektör olarak anılmaktansa doğruları inşa etmiş bir  hoca olarak adınızın kalmasını biz de isteriz.

Mesela kulağımıza gelen haberlerden birini paylaşalım. Profesör bir hocanızın bu unvanı aldığı çalışmasıyla ilgili intihal söylentileri artık alenen dillendiriliyor. Konuyla ilgili bir girişiminiz oldu mu bilmiyoruz tabi ama olmadıysa kısa bir süre içinde bu konu çok başınızı ağrıtabilir. İşin kötüsü bu hocanın bir fakültede halen bölüm başkanlığı yaptığı konuşuluyor.

Velhasılıkelam eğitim, eğitmek zor iş üstadım. Nicesini oldu diye dalından koparıyoruz bir bakıyoruz içi kokmuş. Sayın hocalarım, Şaşı bir mazlum olarak aklıma gelen Sivas Yöresi’ ne ait şu türküyü mırıldanarak da satırlarımı noktalıyorum…

Geldim Şu Alemi Islah Edeyim

Geldim şu alemi ıslah edeyim
Serimi meydanda gördüm sonradan
Zaman mahlukuna özümü verdim
Sermayemden zarar gördüm sonradan

Geldi bizim ile sevdi sevişti
Al kadehle kadeh doldurdu içti
Sadık yarim diye yeminler içti
Özü çürük imiş duyduk sonradan

Şu zalimin kara kara yüzleri
Yaramıza yaramadı tuzları
İki dinli bed cahilin sözleri
Durdukça kar etti cana sonradan…