Değişen ve Dönüşen İzmir'in Gözdesi Bayraklı


İstanbul’un aldığı göç verdiği göç rakamının altına düştü. Son araştırmalarda da ağırlıklı olarak İstanbul’ dan İzmir’e göç edildiği izlenmekte. Kırk yaş üstü, üst ve orta sınıf idareciler, İzmir de çalışmak istemekte.

Son iki, üç yıldır İzmir trafiğinde bu durumun yansımalarını gözlemleyebiliyoruz. Akşam saatlerinde birçok ana arterdeki trafik İstanbul trafiğini aratmıyor. Aynı zamanda trafikte bulunan lüks araçların sayısında gözle görülür bir artış olduğu ortada. İzmir’de inşaatların artması ile bu ekonomik canlılık tetiklendi. Bu ekonomik artışın diğer sektörlerle büyüyerek artması bu beyin göçünü yönlendirmek ve istihdamını artırmakla mümkün olacaktır.

İlgili haberde[1] de görüldüğü gibi İzmir’e yoğun bir talep söz konusu. Eğitimli bireylerin, demokrat ve özgürlükçü bir felsefesi olan İzmir de yaşamak isteme düşünceleri olduğu aşikâr. Bayraklı’ da yapılan gökdelenler ve rezidanslar bu kişilerin şimdiye dek sürdürdüğü yaşam kalitesini de yapısal anlamda karşılayabilecek bir ortam oluşturmakta.

Büyükşehir belediyesinin ulaşım planlamasında gösterdiği hassasiyet umarım işlevsel olur ve İzmir’in “İstanbullaşmasını” önler. İzmir Trafik anlamında son iki yıldır, İstanbul’u aratmamakta. Bu olumsuz durumun aşılması ancak stratejik bir yapısal planlamadan geçmektedir. İzmir Büyükşehir Belediyesi ulaşım planlamasında uzman akademisyenlerle çalıştığı gibi planlamada da birçok akademik anabilim dalı ile çalışmayı göz ardı etmemeli. İzmir’ de bu konu için geniş katılımlı çalışmalar yapılmaya devam edilmeli.

İzmir’in sanayi ağırlıklı ekonomisini daha çok bilişim, ithalat-ihracat ve Ar-Ge ağırlıklı bir düzene sokmak zor olmasa gerek diye düşünüyorum. Eğitimli bireylerin tecrübe ve birikimleri İzmir’e çok şey katacaktır. Ulu Önder Mustafa Kemal: I. İktisat Kongresi (17 Şubat-4 Mart 1923), İzmir'de Banka-Han binasında toplanan 1135 delege ile yeni Türkiye'nin ekonomik sorunlarının tartışıldığı bir kongre yaptı. İzmir ekonomik planlama konusunda tecrübeli bir kent. Bu tecrübenin hayata geçmesi, dar anlamda İzmir’i geniş anlamda Türkiye’yi kurtaracak bir ışık olacaktır.

İzmir hala yetmişli ve seksenli yıllarda şekillenmiş, imar planlamaları ile gelişmekte. İyi düşünülerek ve bütünleşik bir çerçevede ele alınmış bir imar planlaması ile İzmir’i Türkiye’nin ve dünyanın sayılı ekonomi şehirlerinden biri haline getirebiliriz.

Bayraklı, İzmir geneli ve kendi özelinde bu konuda çok önemli bir noktadır. Kent merkezinin hızla bu ilçede şekillenmesi, Bayraklı için büyük fırsatlara gebedir. Bu fırsatlar iyi değerlendirilmediğinde sadece Bayraklı değil İzmir’ de yaşanmaz bir şehir olacaktır.

Bu konuda İZKENDER (İzmir Kentsel Dönüşüm Bilgilendirme Derneği) olarak üyelerimizle uzun zamandır projeler üretmeye çalışmaktayız. Bayraklı’ nın vizyonu geniş Belediye Başkanı Hasan Karabağ’ ın da bu konuyla ilgili plan ve projeleri olduğuna eminiz. Bu konuda geniş katılımlı çalışmalar ve çalıştaylar konusunda kısa zamanda ortak projelerde buluşacağımızı düşünüyoruz. Bu çalışmaların merkezi hiç şüphesiz Bayraklı olmalıdır. Çünkü İzmir’ deki değişim ve dönüşümün kalbi Bayraklı’ da atıyor.