Fuarın Duvarları Yıkılsın!


İlgilenenler hatırlayacaktır.

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, 2014 yerel seçimleri öncesi Kültürpark’ın duvarlarının yıkılması önerisini getirmişti.

Destekleyenler olduğu kadar eleştirenler de olmuştu.

Belki ben de yanlış anlamış olabilirim ancak bu önerinin yeteri kadar doğru anlaşılmadığını düşünenlerdenim.

Keza bir önceki yazımda ‘İzmir Enternasyonal Fuarı yeniliğin, yeni buluşların, teknolojinin, bilimin, sanatın ve sosyal yaşamın uluslararası bütünleyicisi nitelikte bir ‘Uluslararası Kent Fuarı ve Sergisi’ olamaz mı? Duvarlarından taşamaz mı?’ diye sormuştum.

Soruma istinaden çokça fikir, paylaşım, geri dönüş aldım. İlgi ve katkınıza teşekkür ediyorum.

Ancak bahsettiğim salt duvarların yıkılmasıyla ilgili değil. İşin özünde İzmir Enternasyonal Fuarı’na yeni bir anlam yüklemek ve dünya ekseninde hareket eden bir fuarcılık hareketi başlatmak var.

Bunu gerçekleştirmek zor değil. İzmir her bakımdan bu malzemeye, insan kaynağına, tarihsel mirasa sahip.

Kültürpark’ın ve enternasyonal fuarın bu kent için özel bir hikâyesi var. Bunu yaşatmaya ve zenginleştirmeye yoğunlaşalım.

***

İzmir Fuarı’nı ‘Uluslararası Kent Fuarı ve Sergisi’ne dönüştürelim.

Birçok kent artık ülkelerinden bile daha önce anılır hale geldi. 

New York, Paris, Barcelona, Madrid, Liverpool, Montreal, Şangay vesaire. İzmir dünyada yükselen bu kentleri fuarda bir araya getirebilir. Daha yaşanabilir bir kent idealine ulaşmada yeni ufuklar açacak sergiler ile iyi şehircilik örnekleri sergilenebilir. 

Çeşitli şehircilik zirveleri düzenlenebilir; kentleşme alanındaki iyi örneklerin, yeniliklerin, yeni buluşların, teknolojilerin ve sosyal yaşamlarının sergilendiği bir fuar haline getirilebilir.

Öyle ki, doğal faunasını koruyan ve kentin kalbi konumunda bulunan Kültürpark alanını fuar süresince kullanım kolaylığı sağlayan bir şekle dönüştürebiliriz.

***

Gelelim fuarın duvarlarının yıkılması meselesine.

Kültürpark alanı İzmir’in öyle güzel bir yerinde oturuyor ki, ‘kentin kalbi’ kimliğiyle tüm şehre kan pompalayabilir. Efsanevi belediye başkanı Dr. Behçet Uz’a ne kadar teşekkür etsek azdır. Bıraktığı mirası iyi şekilde yaşatmakla mükellefiz.

Gerçekleşecek 15 günlük ‘İzmir Enternasyonal Kent Fuarı ve Sergisi’ sırasında yabancı katılımcıların kente interaktif olarak katılmaları sağlanabilir. Kültürpark’a 1-1,5 kilometre mesafede yer alan tarihi zenginliklerimiz yabancı misafirlerimizin ilgisini çekecektir. 

Tüm güzelliğiyle Basmane, Anafartalar Caddesi’nden Agora Ören Yerine uzanan tarihi bir hikâye ve bir marka olabilecek Tarihi Kemeraltı Çarşısı bu bölgede. Kadifekale gibi kenti panoramik açıdan ayaklar altına alan ve eteklerinde Hristiyanlığın en önemli azizlerinden sayılan Saint Polycarp’ın burada yaşamına son verildiği rivayet edilen Roma Antik Tiyatrosu bu bölgede. Sahil boyu uzanan geniş bir park alanı ile Kordon ve dünyanın en güzel günbatımınlarından birini izleme imkânı bu bölgede.

Hatta çeşitli uluslararası sergiler, kent zirveleri, gastronomi gezileri, atölyeler, sanat festivalleri, konserler, gösteriler, yarışmalar vb. fuar kapsamında bu bölgelerde gerçekleştirilebilir. Böylece sürekli dolaşım hızı sağlayan ve canlı bir uluslararası fuarla, Kültürpark’ın ve fuarın duvarları yıkılmış olur.

***

Birleşmiş Milletler, 2030 yılı için 17 temel kalkınma hedefi oluşturdu. İnsanlığın sorunlarının çözümünün bu 17 hedef ile kentler tarafından çözüleceğine inanıyor. Yoksulluk, açlık, sağlık sorunları, eğitim, iklim değişikliği, ekonomik eşitsizlik, yenilikçilik, sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları, barış ve adalet, temiz suya erişim, barınma sorunlarının çözümü, peyzaj gibi hedefler bu kalkınma hedeflerinin içeriğini oluşturuyor.

Hazır böyle bir hedefi Birleşmiş Milletler destekliyorken; İzmir Fuarı’nı bahsettiğim minvalde bir ‘Uluslararası Kent Fuarı ve Sergisi’ne dönüştürerek (sermayenin değil) uluslararası bir dünya örgütünün desteklemesi de sağlanabilir. Uluslararası bir ‘Kent Expo’su’ dünyanın birçok yerinden insanı İzmir’de buluşturabilir. 

Böylesi bir ‘Kent Expo’su’ sizleri de heyecanlandırmaz mı?

Ne dersiniz?