AGİT ve BM, Türk hükümetine yaptıkları çağrıda, “basın ve düşünce özgürlüğünün yalnızca iktidarı memnun eden beyanlara sağlanmaması gerektiğini” söyledi. Türkiye’ye tüm gazetecileri serbest bırakma çağrısı yapıldı. İki kurumun ortak bildirisinde Türk hükümetinin bir an önce basın ve düşünce özgürlüğünü sağlaması gerektiğini belirtti.
‘KARAR DEMOKRASİYE UYGUN DEĞİL
AGİT ve BM’nin ortak bildirisinde, Cumhuriyet davasının hemen ardından yayınlandı. Cumhuriyet davasının görülen ikinci duruşmasında bir kez daha gazetecilerin tutukluk halinin devamına ilişkin kararın, “demokrasiye uygun olmadığı” belirtildi. AGİT Medya Özgürlüğü Temsilcisi Harlem Desir ve BM Düşünce Özgürlüğü Özel Temsilcisi David Kaye ortak bildiride, Türk hükümetinin bu şekilde yükümlülüğü bulunan uluslararası sözleşmeleri ihlal ettiğine dikkat çekti.
‘GAZETECİLERİN GÜVENLİĞİ TEHLİKEDE’
AGİT’in Twitter sayfası üzerinden yapılan paylaşımda, “Cumhuriyet gazetesi çalışanlarının 2 hafta daha asılsız iddialarla cezaevinde tutulması kabul edilemez. Türkiye’ye onları bir an önce serbest bırakma çağrısı yapıyoruz” ifadeleri kullanıldı.
AGİT ve BM’nin medya özgürlüğünden sorumlu yetkilileri, “Türkiye’nin basın ve düşünce özgürlüğünü bastırmasının ülkedeki gazetecilerin ve gazeteciler için doğrudan bir güvenlik tehdidine yol açtığına” dikkat çekti.
Ortak bildiride, “düşünce özgürlüğünün sadece ülkeyi yönetenlerin yapılan beyanlardan memnun oldukları sürece sağlanmasının mümkün olamayacağı” ifade edildi. Aralarında tutuklu gazeteciler Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık, avukat Akın Atalay ve muhasebe servisi çalışanı Emre İper’in de bulunduğu Cumhuriyet gazetesi yazar ve yöneticilerinin yargılandığı Davanın ikinci duruşması pazartesi günü Silivri Adliyesi’nde görülmüş, sanıkların tümünün tutukluluk hallerinin devam etmesine karar verilmişti. Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın verilerine göre, halihazırda Türkiye’de 161 gazeteci ve medya çalışanı cezaevinde bulunuyor.
YORUMLAR